
1. ANORMAL PSİKOLOJİDE NEDENSELLİK
1.1. Psikolojik rahatsızlıklar, birçok kişi tarafından kötü ruhlar ve şeytani güçlerin bir sonucu olarak görülürken, daha modern açıklamalar biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel faktörlere ve bunların etkileşimine odaklanmaktadır.
1.2. Genel olarak bilimde üç farklı türde nedensellikten söz edilir:
1.2.1. 1-Gerekli neden: Bir sonucun görülmesi mutlaka o değişkenin varlığına bağlı olması gerekir.
1.2.2. 2- Yeterli neden: O değişken görüldüğünde sonuçta mutlaka ortaya çıkmaktadır.
1.2.3. 3- Katkıda bulunan neden: Sonucun görülme ihtimalinin artırması gerekmektedir.
2. TEMEL KAVRAMLAR
2.1. Korelasyon: Anormal psikoloji de neden sonuç ilişkinin kurmanın güçlüğü sebebiyle daha sık olarak birbiriyle ilişki değişkenler ve bu değişkenler arasındaki ilişkidir.
2.2. Risk Faktörü: Bir değişkenin zamansal olarak bir sonuçtan önce gelmesi ve bu sonucun oluşunu tahmin etmekte kullanılmasına risk faktörü denir.
2.3. Nedensel Risk Faktörü: Değişken değişim gösterdiğinde sonucunda değişmesi nedensel risk faktörüyle ilişkilidir.
2.4. Koruyucu Faktör: Psikolojik rahatsızlıklar gibi olumsuz sonuçlardan koruduğu düşünülen özelliklerdir.
3. PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARI ANLAMAKTA KULLANILAN YAKLAŞIMLAR
3.1. 🎈BİYOLOJİK YAKLAŞIM Anormal davranışın biyolojik temellerine odaklanmakta ve psikolojik rahatsızlıkların genetik yatkınlıklar, hormon veya nörotransmiterle ilgili bozulmalar ve beyindeki yapısal farklılıklar gibi etmenlerle ilişkilidir.
3.1.1. 🎈Genetik Faktörler: Psikolojik rahatsızlıklar birden fazla gen kombinasyonunun ortak sonucunu yansıtan bir sürecin ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile oluşmaktadır.
3.1.2. 🎈Davranışsal genetik: karmaşık sosyal davranışların ardındaki genetik katkıları istatistiksel yöntemler kullanarak inceleyen disipliner arası araştırma alanıdır.
3.1.3. 🎈Aile çalışmaları: psikolojik rahatsızlığa sahip kişileri belirlenen, bu kişilerin aile soyağaçlarının incelenip hangi akrabalarda bu rahatsızlığın bulunduğunu belirleyen çalışma alanıdır.
3.1.4. 🎈Genetik Faktörler ve Çevre İlişkisi:Genetik yapı psikolojik rahatsızlığın ortaya çıkmasında rol oynamakta ancak tek başına yeterli olmamaktadır. Bu rahatsızlıkların oluşmasında hem genetik hem de çevresel faktörlerin ortak katkısı bulunmaktadır.
3.1.5. 🎈Gen-Çevre Etkileşimi: Benzer çevresel koşullara maruz kalan iki kişi, farklı genetik özellikler sebebiyle koşullara farklı tepkiler verebilmesiyle ilgilidir.
3.1.6. 🎈Beyin Yapısı ve İşlevlerinin Rolü: Psikolojik rahatsızların çoğu büyük yapısal hasarlardan kaynaklanmamaktadır. Beyin görüntüleme teknikleri sayesinde psikolojik rahatsızlığı olan kişilerde beynin yapısı ve işlevlerindeki daha ince bozulmalara ve farklılıklara dair geçmişe kıyasla daha çok şey bilinmektedir.
3.1.7. 🎈Nörotransmiterlerin ve Endokrin Sisteminin Rolü: Nörotransmiterin fazla üretiliyor veya salınıyor olması düzensizliğe neden olmaktadır. Birçok psikolojik bozukluğu tedavi etmekte kullanılan ilaçlar nörotransmiterle ilgili bu düzensizlikleri gidermeyi hedef almaktadır.
3.1.8. 🎈Mizacın Rolü: Erken dönem mizaç özellikleri, kişinin çevresel koşullara hassasiyetlerini ve tepkilerini ve gelecekte oluşabilecek psikolojik rahatsızlıkları etkileyebilir. Biyolojik bir temeli olan mizacın dışavurumunun, zaman içindeki değişiminin ve psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki etkisinin aile ortamı gibi çevresel koşullardan etkilendiği görülmektedir.
3.2. 🎈PSİKOLOJİK YAKLAŞIM: Psikolojik rahatsızlıkların erken çocukluk dönemindeki travmatik yaşantılardan temellenen bilinç dışı dürtüler ve çatışmalardan kaynaklandığı öne sürülmektedir
3.2.1. Psikodinamik Teoriler: Psikoanalitik teori bilinçdışının bireylerin ruhsal dünyası ve davranışlarında önemli bir yer tuttuğunu ileri sürmektedir.
3.2.1.1. Bilinçdışı: Farkındalığın olmadığı, en derindeki, en geniş ve ulaşılması en güç katmanıdır.
3.2.1.2. Bilinç öncesi: Bilinç seviyesine erişmemiş anıların bulunduğunu ve kişinin odaklanması üzerine bilince taşınabildiği katmandır.
3.2.1.3. Bilinç: Kişinin farkında olduğu düşünce ve duyguları içeren, görece dair bir alanı kapsar.
3.2.2. Davranışçı Teoriler: Yirminci yüzyılda zamanın ruhu haline gelen pozitivizmin ve bilimsel bir psikoloji arayışının bir sonucu olarak ortaya çıkan davranışçı teoriler, yalnızca gözlemlenebilir ve objektif şekilde tanımlanabilir. Kişinin hem normal hem de anormal davranışlarını anlamak için davranışın öncesinde yatan öğrenme geçmişini incelemek gerekir.
3.2.2.1. Klasik Koşullanmanın Rolü -Travmatik bir koşullanma deneyimi yaşayan herkes bir psikolojik geliştirememektedir.
3.2.2.2. Edimsel Koşullanmanın Rolü -Davranışın gelecekte oluşma ihtimali, davranışın ardından gelen sonuçlarla ilişkilidir. Eğer bir davranışın ardından olumlu bir sonuç veya olumsuz bir sonucun ortadan kalkması geliyorsa, bu davranışın öğrenilmesi ve gelecekte de oluşma ihtimali artar.
3.2.2.3. Psikolojik rahatsızlıklardaki anormal davranışın oluşup sürüdürlmesinde edimsel koşullanma süreçlerinin önemli bir yeri vardır.
3.2.3. Bilişsel Davranışçı Teoriler
3.2.3.1. Düşünce ve bilgi işlemleme süreçlerinin süreçlerinin duygularımızı ve davranışlarımızı şekillendirir.
3.2.3.2. Psikolojik rahatsızlıkların ise bilişsel süreçlerdeki rasyonel olmayan inanışlardan ve çarpıtmalardan kaynaklandığını öne sürümektedir.
3.2.3.3. Bilişsel davranışçı yaklaşıma göre karşılaştığımız olaylar direkt olarak duygu ve davranışlarımızı şekillendirmez; asıl belirleyici olan kişinin olayları nasıl algıladığı ve yorumladığıdır.
3.3. 🎈SOSYOKÜLTÜREL YAKLAŞIM Aile, cinsiyet, sosyoekonomik düzey ve kültür gibi kişilerarası ve kültürel faktörler psikolojik rahatsızlıkların oluşumunda önemli etkiye sahiptir.
3.3.1. Ailenin Rolü: Aile hem psikolojik rahatsızlıklar için risk oluşturması hem de koruyucu bazı mekanizmalar sağlaması açısından önemlidir.
3.3.1.1. Bipolar bozukluk, şizofreni, yeme bozuklukları gibi bazı rahatsızlıkların gelişiminde, tedavisinde ailenin önemli rol oynadığı görülmüştür.
3.3.1.2. Psikolojik rahatsızlıkların etiyolojisinde aile işlevlerinin, çocuğa bakım veren kişilerin çocukla kurduğu ilişkinin ve çocuğa verilen bakımın niteliği ve kalitesinin katkısı büyüktür.
3.3.2. Sosyoekonomik Düzeyin Rolü: -Birçok psikolojik rahatsızlığın düşük sosyoekonomik düzeye sahip bireyler arasında daha yaygın olduğu görülmektedir.
3.3.2.1. İlişkinin açıklayan iki temel yaklaşım vardır: *psikolojik rahatsızlıkların kişilerin işlevselliğini bozarak yaklaşımı bulunmaktadır. *Yoksulluk, işsizlik ve dezavantajlı mahallelerde yaşama gibi çevresel koşulların bireyler üzerinde yarattığı yüksek stresin, depresyon ve kaygı bozukları gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açtığıdır.
3.3.3. Cinsiyetin Rolü:
3.3.3.1. Cinsiyet farkının en belirgin olduğu rahatsızlıklardan biri olan depresyon ele alındığında kadınlar erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Bu fark ergenlik yıllarında ortaya çıktığını göstermektedir.
3.3.3.2. Cinsiyet tek başına psikolojik rahatsızlıklara yol açmasa da kadın ve erkekler arasındaki bu gibi farklar cinsiyetin psikolojik rahatsızlıkların oluşumunda etkili olan faktörlerin biri olabileceği önermektedir.
3.3.4. Kültürün Rolü: -DSM tarafından tanımlanan psikolojik rahatsızlıkların evrensel olduğunu ve belirtilerin dışavurumunda farklılıklar olsa da, temeldeki psikolojik rahatsızlığın farklı kültürlerde aynı olduğu görüşünü savunmaktadır